Berna Laçin, Hakan Ural’a Instagram’dan Yanıt Verdi Demediğini Bırakmadı: “Tavuk Kadar…”

Magazin programında yorumculuk yapan Hakan Ural ve Berna Laçin arasında ipler gerildi. Hafta içi her gün Kanal D ekranlarında yayınlanan Neler Oluyor Hayatta programında yorumculuk yapan Hakan Ural, seçim sonrası Berna Laçin’in; “Halklar müstehak oldukları şekilde yönetilir demişler, Allah müstehakımızı versin” tweetini depremzedelere olduğunu söyleyince ortalık karıştı.

Hakan Ural’dan Berna Laçin’e Ağır Sözler!

Seçim sonrası depremzedeleri hedef aldığı iddiasıyla aralarında Berna Laçin’in de yer birçok paylaşımın bulunduğu videonun ardından konuşan Hakan Ural, “Bu arada deprem bölgesindeki tarifi mümkün olmayan acılara maruz kalmış insanlarımızı  oy tercihleri nedeni ile eleştiren aşağılayan hakaret edenler siz asla insan değilsiniz. İşte bu aşağılık insanlıktan çıkmış her şeyi kendi çıkarı kazanımı doğrusu üzerinden yorumlama hastalığı yüzünden mutasyona uğramış mahlukata dönüşmüşsünüz… İnsanlar ailelerini kaybetmiş mal mülk geleceğini ve bu acı ile de yaşamak zorunda sen kimsin bu insanların oy tercihini sorguluyorsun! Kendi siyasetçine kabahat bulsana, nasıl bu insanlara derman çare umut olamadınız diye! Orada 7/24 devlet vardı başını kaldıran sadece devleti gördü ve çok şahsiyetli insanlarmış ki karakterli tercih yapmışlar… Bakın görün ikinci turda sizi daha da delirtecek oranlar çıkacak… Aşağılıksınız… bunu depremzedeleri oy tercihleri nedeni ile aşağılayanlara söylüyorum.” dedi.

Berna Laçin’den Hakan Ural’a Yanıt Gecikmedi!

Bu gönderiyi Instagram'da gör

Berna Laçin Eşiz (@bernalacin35.5)'in paylaştığı bir gönderi

“İftira atan, gıybet sunucusu ile ilgili suç duyurusunda bulunuyorum! Seçim süreci depremzedelerle ilgili hiçbir paylaşımım olmamıştır! Deprem bölgesine bağış ve yardım dışında hiçbir yorumum da olmamıştır! Hesabım ortadadır! Hem programda gıybet yapıp hem de ‘tavuk bile su içerken Allah’a bakarmış’ diye dini istismar edenin tavuk kadar beyni olsa, zaten tavuk gibi yukardan kendine yem atanların gösterdiği hedefe tavuk gibi gıdaklamak yerine, yıllar önce beraber ekmek yediği insana iftira atmadan da karnını doyurabileceği edepli bir yol bulurdu kendine şunca sene! ‘Halkı kin ve nefrete sürüklemek’ yerine, bir nebze faydayı amaç koyardı kendine… Değil benim karşıma çıkacak kadar, tavuk kadar cesareti olsa özür diler, böyle gıybet üzerinden para kazanmayı bırakıp tövbe eder! Sonuçlanmamış bir seçimi, galibiyet-mağlubiyet diye yarıştırmak yerine, demokrasiye saygı icap eder! Ama tavuk deyip geçme, tavuk kadar VİCDAN olacak insanda önce!”