Ceyda Düvenci’nin Mücadeleyle Geçen Çocukluğu: “Görmeyen bir anneyle büyümek…”

Ünlü oyuncu Ceyda Düvenci’nin hayatı çocukluğundan beri mücadeleyle geçmiş. İşte bir kaza sonrası görme yetisini kaybeden annesi ve Düvenci’nin öyküsü…

Ünlü oyuncu Ceyda Düvenci, eşi Bülent Şakrak ve iki çocuğuyla beraber mutlu mesut bir hayat sürüyor. Kızı Melisa’nın serebral palsili olması bile onu yıldırmadı, dünyanın dört bir yanına giderek onu iyileştirecek çözümler aradı. Sonunda kızı Melisa, güçlü ve hayata hep gülümseyen bir çocuk oldu! Yetmedi, diğer serebral palsili çocuklara da destek olmaya başladı. Düvenci’nin ailesine bakınca bu mücadeleci kişiliğinin nereden geldiğini çok iyi anlıyoruz!

Babası da Oyuncu!

Ceyda Düvenci’nin babası usta oyuncu İsmail Düvenci. Ekranların aranan isimlerinden olan İsmail Düvenci, özellikle fenomen dizi “Poyraz Karayel”de canlandırdığı karakterle hafızalara kazındı. İsmail Düvenci, sadece iyi bir oyuncu değil aynı zamanda çok iyi bir insan! Ceyda Düvenci, babası için “Mevlana gibi biri olduğunu düşünüyorum” diyor. Bunun nedeni ise biraz trajik bir öyküde gizli.

Bir Kazayla Değişen Hayat!

Ceyda Düvenci’nin annesi Zümrüt Düvenci, müzik öğretmenliği yapıyormuş. 1981’de, Ceyda Düvenci henüz 4 yaşındayken, hafta sonu öğrencileri ve kızını da alıp otobüsle tiyatroya gitmeye karar vermiş. Dönüş yolunda kızını öğrencilerinin yanına arka sıralara yollayıp uyuklamaya başlamış. Sonrasında bir trafik kazası olmuş ve ön camın paramparça olması sonucu Zümrüt Düvenci ölümün eşiğine gelmiş. İsmail Düvenci ise eşini hemen Londra’ya götürerek tedavi ettirmiş. Zümrüt Düvenci, büyük ölçüde sağlığına kavuşsa da görme yetisini kaybetmiş.

Tüm Zorlukları Aştılar!

Zümrüt Düvenci, hayatını nasıl devam ettirebileceğini düşünmeye başlamış ve olayın üstesinden çok güzel gelmiş! İşe görmediği halde örgü örmeye başlayan Düvenci, hala evini kendisi idare ediyor ve sürekli spor yapıyor. Hatta saçını bile kendisi kesiyor! En büyük destekçisi de eşi. “İsmail terk etmek ne kelime, bana daha da sarıldı” diyerek aralarındaki bağı anlatıyor.

Kötü Geçen Çocukluk!

Ceyda Düvenci ise bu kaza gerçekleştiğinde sadece 4 yaşında olduğu için olayı kavrayamamış. Annesiyle arasında bir yabancılaşma olmuş. “Bir türlü evin çocuğu olamadım. Rollerimiz değişmişti. Onun sürekli yardıma ihtiyacı vardı ve ben çocuk aklımla anlayamıyordum” diyor. “Sürekli anne üzerinden dönen bir kavga ve gerginlik. Tuzluğun yeri değişse kabahat” diyen Düvenci ailesiyle çok çatışma yaşamış.

“Mükemmel bir aile”

Ceyda Düvenci, 25 yaşından sonra annesinin ve babasının kıymetini anlayabilmiş. Artık onlarla gurur duyuyor. Düvenci, “30 yaşından sonra görmemek gibi bize korkunç gelecek bir şeyi yaşamış ama tırnaklarıyla hayata asılmış bir kadın. Ve yüzü gözü dağılan ve görmemeye başlayan o kadını, ortada bırakmayan, bir gece bile dışarıda zaman geçirmeyen bir adam” diyerek ailesini anlatıyor. Mücadeleci yanını kimden aldığı da böylece ortaya çıkıyor!