Kült Bir Anime Dizisi Death Note İncelemesi, Yorum ve Eleştirileri

Aleyna

Netflix

26 Nisan 2021

Kült Bir Anime Dizisi Death Note İncelemesi, Yorum ve Eleştirileri

Death Note, bitirdikten iki gün sonra dayanamayıp tekrar izlediğim tek dizi. Büyüleyici kurgusu ve mükemmel çizimleriyle dünyanın her yerinden milyonlarca hayrana sahip. Anime kültürünün doğup büyüdüğü Japonya’ya ait bir anime dizisi olan Death Note, ilk olarak 3 Ekim 2006 – 6 Haziran 2007 yılları arasında Nippon Television Network tarafından yayımlanıyor. Biraz da manga geçmişinin etkisiyle büyük ilgi görünce ABD’li şirket IGN tarafından yayın hakları satın alınıyor ve tüm dünya bu mükemmel seriyle tanışmaya başlıyor.

Death Note’u L mi Yazdı?

Aslında Death Note bir manga serisi, yani Japon çizgi romanı. 2004-2006 yılları arasında yayımlanan seri, 12 ciltteki toplam 108 bölümden oluşuyor. Bir de “Death Note Nasıl Okunmalı” ismiyle bir nevi dizinin kimliği sayılabilecek 13. cilt var. Death Note manga serisinin çizeri Takeshi Obata, Japonya’da oldukça tanınan ve geniş hayran kitlesi olan bir sanatçı. Yazar Tsugumi Oba ise herkes için büyük bir merak konusu. Çünkü, kimliğini sır gibi gizliyor. Tsugumi Oba’nın Death Note serisi karakterlerinden L ile benzerlikleri olduğuna dair pek çok söylenti var. Kim olduğuna dair teorilerin en güçlüsü de Japonya’da çok ünlü bir manga yazarı olan Hiroshi Gamou olabileceği. Ayrıca en popüler manga ve anime serilerinden olan Bakuman da bu ikiliye ait.

Death Note Ne Demek?

Serinin orijinal ismi “Desu nôto (Ölüm Notu)”. İngilizce’ye Death Note adıyla uyarlanıyor. Bu ismi de kapağında “Death Note” yazan ve bir ölüm tanrısına ait olan defterden alıyor.  Death Note’un, yani Ölüm Defteri’nin belli kurallar gerçekleştirildiğinde sayfalarına yazılan ismin sahibini öldürme gücü var. Serinin tüm hikâyesi, dört farklı ölüm tanrısına ait dört defter etrafında gerçekleşiyor.

Bu Dizi Gerçek Bir Fenomen

9.0/10 IMDb puanı alan Death Note IMDb kullanıcılarından aldığı oylarla tüm zamanların en beğenilen 250 televizyon yayını arasında 32. sırada. Ayrıca Tokyo Anime Award’den de iki yıl üst üste ödül aldı. Eğer hiç anime izlemediyseniz bile Death Note’un etkisinden uzun süre çıkamayıp tekrar tekrar izlemek isteyeceksiniz. Peki; Death Note kaç sezon, kaç bölümden oluşuyor? Death Note dizisi; tek sezon hâlinde aralıksız yayımlanmış, 37 bölümden oluşuyor. Her bir bölüm ortalama 22 dakika. Zaten fazlasıyla sürükleyici de olduğu için birkaç bölüm üst üste izleyince çok kısa sürede bitiyor.

Death Note Afiş

Death Note Anime Dizisi Konusu

Death Note anime dizisi; merak uyandıran, şaşırtan ve izledikçe içine çeken bir kurguya sahip. Tüm hikâye de bir shinigami (ölüm tanrısı) olan Ryuk’un Shinigami Diyarı’ndan sıkılınca bir ölüm defterini Dünya’ya atmasıyla başlıyor. O sırada sınıfının penceresinden dışarıyı izleyen lise öğrencisi Light Yagami, defterin gökten okul bahçesine düşüşüne şahit oluyor.

Yagami, yaşıtlarından çok daha zeki ve başarılı bir öğrenci. Tıpkı Ryuk gibi Light da yaşadığı dünyada mutlu değil. Çünkü suç ve kötülük her gün çoğalırken insanlar umursamazca yaşamaya devam ediyor. Light, üzerinde “Death Note” yazan defteri alıp kuralları okuduğunda inanmıyor ama yine de deniyor. Birkaç denemeden sonra bu gücü dünya üzerindeki kötülüğü tamamen bitirmek için kullanmaya karar veriyor. Diğer taraftan dünyanın en iyi dedektifi olan L, hızla artan suçlu ölümlerinin tesadüf olamayacağını düşündüğü için “Kira” ismini verdiği katilin peşine düşüyor.

Death Note’ta, iki dâhi Light ve L’in zekice hamleler ve kusursuz oyunlarla sürdürdükleri nefes kesen kovalamacayı izliyoruz. 

Death Note Karakterleri

Death Note ana karakterlerini Light, L, Misa, Near, Mello ve ikisi de shinigami olan Ryuk ile Rem oluşturuyor. Hikâyenin kilit karakterleri bu yedi isim olsa da dizide tansiyonun sık sık yükselip düşmesine sebep olan pek çok karakter var.

Light Yagami (Yagami Raito) – Seslendiren: Mamoru Miyano

light yagami death note

Light Death Note’un iyi mi, yoksa kötü mü olduğuna bir türlü karar veremediğim tek karakteri ama zekâsından etkilenmemek mümkün değil. Sadece yaşıtlarından değil, çevresindeki herkesten çok daha zeki bir çocuk Light. Girdiği her sınavda birinci olmak onun için çok sıradan. Henüz bir lise öğrencisi olmasına rağmen, polis şefi olan babası ve ekibi pek çok davada Light’tan yardım isteyebiliyor. Zekâsı, başarısı ve yakışıklılığıyla okulundaki kızlar arasında da çok popüler ama Light bunların hiçbirini umursamıyor. 

Light, dünyanın çürüdüğüne inanıyor. Kötülüğün, suçun, suçluların her yeni gün biraz daha arttığı bir dünyada yaşamaktan nefret ediyor. Okulda veya sokakta gördüğü insanların iyi bir şey yapmak şöyle dursun, çürümüş bir dünyadan faydalanmaya çalışması midesini bulandırıyor. Asosyalliği, bezginliği ve kibirli tavırları için oldukça haklı sebepleri var Light’ın. Yalnızlık onun için bir seçimden çok bir kabuk gibi.

Death Note Light Yagami’nin tüm ıstırabını dindirecek bir mucize gibi gökten okulunun bahçesine düşünce Light, dünyaya adaleti getirmek için özellikle seçildiğine karar veriyor. Light’ın defterle ilişkisi, bana Smeagol’un yüzükle ilişkisini hatırlatıyor. Bu kez efendi olan Light olsa da güç tutkusu ve hırs, değişimi de birlikte getiriyor. Kendini yaratacağı adil dünyanın tanrısı ilan eden Light, tüm dünya tarafından da Kira olarak tanınıyor.

Death Note anime serisinde Light Yagami’yi seslendirerek “En İyi Seslendirme Sanatçısı” ödülünü alan Mamoru Miyano’nun bir televizyon programındaki etkileyici performansını da mutlaka izlemelisiniz.

L (Eru) – Seslendiren: Kappei Yamaguchi

Death Note - L

L (El) Death Note’un diğer dâhisi. Aslında Light Yagami ile çok fazla benzerliği var, bu yüzden aralarındaki savaş da kuru bir nefretten çok daha fazlasını barındırıyor. Tıpkı Light gibi öz güveni çok yüksek, kaybetmekten nefret ediyor ve adalet duygusu çok güçlü.

L, Watari isminde bir hayırseverin özel çocukları kabul ettiği bir yetimhanede yetişiyor. Dünyanın en iyi dedektifi olarak çözülemeyen davalarda polise yardım ediyor. Kimse asıl adını, yüzünü ya da sesini bilmiyor. Polisle Watari aracılığıyla görüşüyor. Sadece ilgisini çeken davalarla ilgileniyor ve mutlaka çözüyor.

L’in bazı tuhaf alışkanlıkları var. Ayakkabı giymekten hoşlanmıyor. Bacaklarını karnına çekerek oturmayı seviyor, bunun düşünme kabiliyetini arttırdığına inanıyor. L’in bir diğer alışkanlığı, izlerken kan şekerinizin düşmesine sebep olabilir. Çünkü yarınlar yokmuşçasına tatlı ve şeker tüketiyor. Odaklanmak ve düşünebilmek için tatlıya bağımlı bir hâlde yaşıyor.

Ryuk (Ryuuku) – Seslendiren: Shidô Nakamura

Ryuk Death Note’taki en eğlenceli karakter. Ryuk da diğer shinigamiler gibi ömrünün sonuna gelen insanların ismini defterine yazıp onları öldürmekle görevli. O da tıpkı Light gibi dünyasının çürüdüğünü, artık orada yaşamanın hiçbir anlamı olmadığını düşünüyor. Dayanılmaz bir can sıkıntısı ve buhranla boğuşuyor. Shinigami Diyarı’ndan ayrılmaya bahanesi olsun diye Sidoh’un (Shido) defterini çalıp kendi defteriymiş gibi Dünya’ya atıyor. Evet, bu hikâyede her şey aslında Ryuk’un canı sıkıldığı için başlıyor.

Light, daha önce Ryuk’un defterine sahip olabilen insanlardan çok zeki ve çok farklı. Bu yüzden Ryuk çok eğleneceğini anlayıp tadını çıkarmaya karar veriyor. L’in de hikâyeye dâhil olmasıyla başlayan zekice yarışta Light’ın içine düştüğü her durum ve yaptığı her hamle Ryuk için seyrine doyulmaz bir oyun oluyor. 

Ryuk’un insansı ve punk bir görünüşü var. Oldukça zeki, bencil ve keyfine düşkün biri. Ciddi bir zaafı var: Elmalar. Uzun süre elma yemediğinde eli ayağı birbirine dolaşıp düğüm oluyor. Light’a söylediği “Eğer tüm katilleri öldürürsen dünyadaki tek katil sen olacaksın.” cümlesi de dizide en sevdiğim detaylardan biri.

Misa Amane (Amane Misa) – Seslendiren: Aya Hirano

Misa, genç ve güzel bir model. Şüpheli şekilde hayatını kaybeden suçlular arasında anne ve babasının katili de olduğu için Kira’ya hayranlık duyuyor. Misa Death Note’a sahip olunca Kira’ya ulaşabilmek için 2. Kira olmayı göze alıyor. Sadece teşekkür etmek istiyorken Light’a âşık oluyor ve saplantı hâline getiriyor.

Misa gotik giyimli, çekici bir kadın. Oldukça şımarık olmasına ve pek parlak zekâlı sayılmamasına rağmen konu Light olunca fedakâr ve gayet akıllı bir tutum da sergileyebiliyor. 

Rem (Remu) – Seslendiren: Kimiko Saitô

rem death note

Rem, Misa’ya ölüm defteri veren shinigami. Misa’ya verdiği defter, Jealous isminde başka bir shinigamiye ait aslında. Misa’ya vermesinin ise güzel ve duygusal bir hikâyesi var. Rem defteri verdikten sonra Misa’yla kalıyor. Dizinin ilerleyen bölümlerinde Rem de kilit karakterlerden biri oluveriyor.

Rem Death Note manga serisinin bazı ciltlerinde dişi bir shinigami olarak geçiyor. Ryuk’un eğlenceli karakterinin aksine Rem daha durgun ve sert bir karaktere sahip. Ayrıca Ryuk, Light’a hiç yardım etmiyorken Rem, Misa için pek çok fedakârlıkta bulunuyor.

N / Near (Nia) – Seslendiren: Noriko Hidaka

near death note

Near, L’in büyüdüğü yetimhanedeki özel çocuklardan biri. Near ve Mello, Watari tarafından L’in varisi olabilmesi için özel olarak yetiştiriliyor. Near Kira’yı yakalamak için çalışmaya başladığında L’den farklı olarak duygusuz ve acımasızca hareket ediyor. Kira’yı bir oyuncak, olanları da bir oyun gibi gördüğü için zekâsı ve öngörüsüyle Light’a inanılmaz oyunlar oynuyor.

Near Death Note’taki ikinci L gibi. Gerçek ismi sır gibi saklanıyor. Oturuşu, giyinişi, tavırları L’e çok benziyor. Saçıyla ve oyuncaklarıyla oynamayı seviyor. 

Mello / Mihael Keehl (Meru / Mihaeru Kêru) – Seslendiren: Nozomu Sasaki

mello death note

Mello, Near’la birlikte Watari’nin yetimhanesinde büyüyor. L’in varisi olabilmek için duyduğu hırs, zekâsının önüne geçse de çok zeki bir çocuk. Mello, Kira’yı Near’dan önce yakalayabilmek için türlü hataları düşerken Near’ın karşısında duyduğu aşağılık kompleksi de hatalarına karşı kör olmasına sebep oluyor.

Mello, Near’a göre daha disiplinsiz ve asi bir karakter. L’in tatlıya olan düşkünlüğü gibi, Mello da çikolatasız duramıyor.

Diğer Karakterler 

  • Death Note ana karakterlerinden sonra en sık gördüğümüz karakterlerden biri de Soichiro Yagami. Bay Yagami, Death Note’taki polis merkezinin şefi, aynı zamanda Light’ın da babası. Kira’yı yakalamak için kurulan özel timin de şefliğini yapıyor. Timde Aizawa, Matsuda, Mogi ve Ukita isminde dört polis daha var. Death Note Yagami ailesinin iki üyesini daha hikâyeye dâhil ediyor. Light’ın annesi Yagami Sachiko ve kız kardeşi Sayu Sachiko.
  • Watari; L, Near ve Mello’nun yetiştiği yetimhanenin sahibi. Aslında bir mucit ve bu yüzden çok varlıklı. Sahip olduklarını, kimsesiz kalmış özel çocukların hayatlarını değiştirmek için kullanmaktan çok mutlu. Ayrıca L’in de yardımcılığını üstleniyor seride. Watari’nin yetiştirdiği çocuklardan biri de Matt. Mello’nun yakın arkadaşı olan Matt, karakter olarak da Mello’ya benziyor.
  • Dizide çok kısa süre görmemize rağmen bence en etkin karakterlerden ikisi de Raye Penber ve eşi Naomi Misora. İkisi de ajan olan çift de farklı sebeplerden Kira’nın peşine düşüyor.
  • Bir de dizideki dört Death Note’tan birini bir şekilde ele geçirebilen diğer Kira’lar var. Light ve Misa’dan sonra Death Note’a sahip olabilen karakterlerden biri Kyosuke Higuchi. Yotsuba Grubu isimli bir şirketin sekiz ortağından biri olan, üçüncü Kira Higuchi; “Bu kadar sinir bozucu olmayı nasıl başarıyor?” diyerek izlediğim ve hiç hoşlanmadığım bir karakter. 
  • Dördüncü Kira Death Note’un kaderini belirleyen Teru Mikami. Misa’nın defterine sahip oluyor.
  • Beşinci Kira, Light’ın üniversitedeki eski kız arkadaşı Kiyomi Takada. Bir televizyon kanalında sunucu olan Takada, oldukça genç ve güzel bir kadın olmasına rağmen Light’a olan zaafını bir türlü yenemiyor.
  • Death Note shinigamilerinden biri de Shido. Ryuk’un Dünya’ya düşürdüğü defterin asıl sahibi. Shido Death Note’unu Ryuk’tan alabilmek için Dünya’ya geliyor.

Death Note Müzikleri de Bir Harika!

Death Note konusu, karakter isimleri ve kurgusu kadar müzikleriyle de uzun süre akılda kalmayı başarıyor. Serinin belirli sahnelerinde çalan etkileyici tema müzikleri dışında dört de jenerik müziği var. İlk 19 bölümün başlangıcında çalan “The World” ve sonunda çalan “Alumina” benim favorilerim. Death Note’u özledikçe açıp dinlediğim şarkıların ikisi de Nightmare isimli bir Japon rock grubuna ait.

Serinin 20. bölümünden itibaren jenerik müzikleri değişiyor. Maximum the Hormone adında bir Japon nu-metal grubunun “What’s up People?” şarkını açılışta, “Zetsubou Billy” şarkısını da bölüm sonlarında dinliyoruz. Biraz sert şarkılar olsalar da serinin ortalarında hikâyenin harareti de arttığı için diziye çok yakışıyorlar.

Alumina, sözleriyle Light’ı içine çeken karanlığı o kadar güzel anlatıyor ki dinlemeniz için Türkçe çevirisiyle birlikte paylaşıyorum.

Death Note Film Uyarlamaları 

Death Note kitaplarından diziye uyarlanıp çok sevildikten sonra pek çok film uyarlaması da peş peşe geliyor. Sizler için bu filmleri yapım yılına göre sıraladıktan sonra 2017 yılında seyirciye sunulan son filmle ilgili düşündüklerimi söylemek istiyorum.

2017 yılında seyirciye sunulan ve büyük yankı uyandıran Death Note, Netflix orijinal yapımı bir uyarlama. Tüm filmler içinde en düşük IMDb puanını almasının sebebi ise tamamen animeyle aynı süreci anlatmasına rağmen senaryosunun pek çok açıdan animeden çok farklı olması. 

Önce animeyi izlediyseniz muhtemelen çoktan bir Death Note tutkunu olmuşsunuzdur. Ben bitirdikten birkaç gün sonra dayanamayıp ikinci kez izledim. Animedeki kurgu ve karakterler benim için mükemmeldi. Dolayısıyla filmin o evreni ve karakterleri bambaşka anlatmasından önce hoşlanmadım, aldığı tepkilere de hak verdim.

Sonra, filmin yeni ve başka bir yapım olduğu gerçeğiyle yüzleştim. Film, animenin modern bir “live action” uyarlaması ve karakterler Amerika’da yaşıyor. Hâlâ biraz duygusal yaklaşsam da filmin görselleri ve kullanılan efektler bence çok başarılı. Fantastik bir filmden ziyade aksiyon odaklı ilerliyor. Her şeyin çok hızlı yaşanması, aslında filmin hiçbir karaktere gerçek anlamda odaklanamamasına sebep olmuş. Siz “ne oluyor” demeden hikâye bambaşka bir noktaya geliyor. Biraz da animedeki derinliği filmde bulamamak bu kadar tepkiye sebep olmuş gibi görünüyor. 

Filmin yönetmeni Adam Wingard da yaptığı açıklamada tamamen Japon ürünü bir kurgunun ABD’ye uyarlanmasının mümkün olabilmesi için bir çok şeyi değiştirmek zorunda kaldığına ve iki saatlik bir senaryoya sığmayan pek çok detayı atladıklarına dair gayet makul bir açıklamada bulunmuş. (bkz.)

Death Note’u Nereden ve Nasıl İzleyebilirim?

Death Note’un tüm bölümlerini mükemmel görüntü kalitesi ve orijinal dilinde, Türkçe ya da İngilizce altyazılı olarak izlemek istiyorsanız BURAYA tıklayarak Netflix üzerinden izleyebilirsiniz. 

İzleyenler Death Note İçin Neler Diyor?

Popüler bir kültür ve magazin dergisi olan New York Magazine’de yayımlanan “Netflix’teki En İyi 10 Anime” başlıklı yazıda da Death Note’tan övgü dolu şu sözlerle bahsediliyor: “Klasik bir kedi-fare dramını, ölüm tanrılarının ve büyülü defterlerin olduğu olağanüstü bir dünyada işleyen bu dizi büyük övgüleri hak ediyor. (…) Death Note; ahlak, adalet ve ölüm cezasına dair tüm sorunları ele alıyor. Başarılı animasyonları, iyi yazılmış diyalogları ve kurgusu; Death Note’u lezzetli bir animasyon örneği hâline getiriyor.”

Dünyanın en bilinen haber-blog sitelerinden Buzzfeed‘de Death Note için şöyle söyleniyor:
“Hem komik hem de unutulmaz anları ve rengârenk karakterleriyle büyüleyici bir gösteri.”

Dünyanın pek çok şehrinde yayınlanan; yeme-içme, seyahat, kültür konularını işleyen dijital dergi Time Out‘un Kuala Lumpur ayağındaki bir haberde ise Death Note’tan şöyle bahsediliyor:
“Death Note, ahlak üzerine düşünmeye ve sorgulamaya iten cüretkâr bir girişim.”

Death Note’u İzlerken Neler Hissettim?

Anime hafızam Studio Ghibli filmlerinden ibaretken Death Note benim için yepyeni bir deneyim oldu. Light ve L’in arasındaki dahice soğuk savaş, mükemmel bir satranç maçı izliyormuşum gibi hissettirdi. Hikâyenin küçücük ama zekice kurgulanmış detaylarıyla mest oldum. Bir de elmayı hiç sevmezken Ryuk gibi elma tüketirken buldum kendimi. Death Note’u hayatımın kalanında kesinlikle pek çok kez daha izleyeceğim.

Merlin Dizi İncelemesi

Chilling Adventures Of Sabrina Dizi İncelemesi

Benzer Haberler

Henüz yorum yapılmamış.

Yorum Yaz