Güzel Oyuncu Birce Akalay Marie Claire Dergisinin Temmuz Ayında Kapak Kızı Oldu!

Türkiye’nin sevilen oyuncularından olan Birce Akalay, sosyal medyayı da aktif kullanan isimlerden biri. Hem Instagram hem Twitter’da sık sık takipçileriyle etkileşime giren güzel oyuncu sosyal medya paylaşımlarıyla konuşulmaya devam ediyor. Şimdilerde kendisini yeni bir projede izlemeyesek de hem sosyal medyada hem dergi kapaklarında görebiliyoruz güzel oyuncu. Birce Akalay, Marie Claire dergisinin temmuz sayısının kapak kızı oldu. Marie Claire dergisi için röportaj veren güzel oyuncu, kendisi hakkında bilinmeyenleri anlattı.

Birce Akalay Marie Claire Dergisine Kapak Kızı Oldu!

Birce Akalay, “20’li ve 30’lu yaşlar nasıldı? Bu süreçte nasıl bir kadına evrildiniz? Ve 40’lardan beklentiniz nedir?” sorusuna şu yanıtı verdi: “20’ler tüy gibiydi, rüzgârla oradan oraya savrulur zamanla dans ederdi. 30’lar bir noktaya kadar Notre Dame’ın kamburu Quasimodo gibi… Şu an 39 yaşımdayım. Hatta tam da 40’ımdan aldığım ilk gün yazıyorum bunu. Ben o 40 yaş döngüsüne geçtiğimiz yıl girdim. Bu sene yine 30’ların son çırpınışları geldi ama artık tamamım bence 4×10 geldi. Artık çok huzurluyum bu yüzden. Dengede, makul ve nihayet kendime özenliyim.”

İlk kez ‘Siyah Beyaz Aşk’ dizisinde izleyici karşısına birlikte çıkan İbrahim Çelikkol ile Birce Akalay, o dönemde birbirine çok yakıştırılmıştı. İkilinin dostluğu, diziden sonra da devam etmişti. Son olarak dijital bir platformda yayınlanan ‘Kuş Uçuşu’ dizisinde birlikte rol alan ikili bu dizide de hayranları tarafından sıklıkla birbirlerine yakıştırılıyordu. Ancak bu iddialar her seferinde asılsız çıkmaya devam ediyor. Zaten Birce Akalay da Marie Claire dergisinde verdiği röportajda ilişkisi olmadığını açıkladı; “Aşk müthiş bir şey. Ben hemen hemen her şeyi aşkla yapmayı seviyorum. Şu an ilişkim yok, henüz âşık değilim.”

Güzel oyuncu, ilk aşkını da anlattı: “İlk aşkım ilkokuldaydı. İsmi Selim’di. Ben birinci sınıftım, o beşinci. Hayran hayran onu izlerdim bahçede teneffüste.” Birce Akalay, artık iç huzurunun yerinde olduğunu sözlerine ekledi: “Mutsuzsam da birkaç gün eve kapanır, kimseyle görüşmez, bol bol düşünür yazar meselemi çözerim. Kimsenin kimseyi mutsuz etmeye hakkı olmadığını düşünüyorum.”