Masumlar Apartmanı ve Kırmızı Oda’nın Yazarı Gülseren Budayıcıoğlu’ndan Şoke Eden İtiraflar: “Gerçekleri Yazsam…”
Son dönemde ünlü psikiyatr Gülseren Budayıcıoğlu’nun kaleme aldığı eserler bir bir dizi olarak karşımıza çıkmaya başladı. TV8’in Doğduğun Ev Kaderindir ile başlattığı bu uyarlama dizi furyasını, Kırmızı Oda va Masumlar Apartmanı takip etti. Son olarak ise Kanal D’den Camdaki Kız dizisi geldi! Kısa süre içinde bu kadar dram yüklü dizilere bünye dayanmazken Gülseren Budayıcıoğlu sosyal meydada linçlenmeye başladı.
Birçok sosyal medya kullancısı Gülseren Budayıcıoğlu’nun hastalarını kaleme almasını ve bunun üzerinden para kazanmasını eleştiriyor. Hatta ünlü psikiyatrın etik dışı davrandığını ve doktor – hasta mahremi kuralını çiğnediğini de iddia edenler var. Ancak bugün Posta Gazetesine röportaj veren Gülseren Budayıcıoğlu hem kendisini savundu hem de şaşırtıcı itiraflarda bulundu!
Hastalarını İfşa Etmiyormuş!
Alev Gürsoy Cimin’e konuşan Gülseren Budayıcıoğlu; “Kitaplarınızın kurgusu dizilerde değişiyor mu?” sorusuna verdiği yanıtla hastalarının mahremini ifşa etmediğini söylüyor; “Tabii ki değişiyor. Hastalarımın hayatını ifşa edecek halim yok! Bu mümkün değil, mesleğime ihanet etmiyorum. Ben hikayenin sadece özünü alır, onu başka dünyalarda yaşatırım. Zaten kahramanların; isim, aile, şehir, meslek, her şeyi kitaplarımda değişir. Yani o kişiye ait, onun tanınabilecek hiçbir özelliğini oraya koymam.”
Sosyal medyada eleştirilen Gülseren Budayıcıoğlu, Alev Gürsoy Cimin’in “Hastalarınızın hayatını ifşa ettiğinizi söyleyenlere ne söylemek istersiniz?” sorusuna; “Yaptığın işin etikliğini savunuyorum. Ne ifşası? Sadece psikiyatrist değil, hiçbir doktor bunu yapamaz. Mümkün değil! Özel hayat gizliliği vardır, yasalar vardır. Kitapta geçen isimler bile okuduğunda kendilerini tanımakta güçlük çeker. Küçük bir ipucu bile asla vermem. Yer zaman, isimler, meslekler, çağlar hepsi değişir. Bir de ekrana gelince iyice değişir bunlar.” yanıtını veriyor.
Gerçek Aile Çok Daha Abartılıymış!
Birçok kişi Masumlar Apartmanı dizisinindeki ailenin “abartı” olduğunu düşünüyordu. Ancak Gülseren Budayıcıoğlu gerçek ailenin çok daha abartılı olduğunu söylüyor; “Gerçek aile ‘Masumlar Apartmanı’nda olduğundan çok daha abartılı. O kadarını insanlar kaldıramaz diye ben kitapta da olabildiği kadar azalttım. Gerçek hikayeler, benim kitaplarımınkinden çok daha abartılı. Hatta bazen bunu yazsam insanlar inanmaz ki diye düşünüyorum.”
Hatta Gülseren Budayıcıoğlu’nun hastaları kendilerini yazmalarını özellikle istiyormuş; “Hiç olmadı, hatta bazı hastalarım, ‘Bizi neden yazmıyorsun’ diye sitem ediyor. Hatta yeni hastalarım ‘Hocam benim hayatım da güzel roman olur, lütfen beni de yazın’ diyor. Bir de bu dizilerden sonra Türkiye’nin dört bir yanından bana mektuplar, mesajlar yağmaya başladı. İnsanlar hayatını yazıp defter halinde bana gönderiyorlar. Bana güveniyorlar, hayatlarının ifşa edilmeyeceğinden bu kadar emin olmasalar böyle olur mu?”
Bekaret Kontrol Sahnesi Olmazsa Olmaz!
Geçtiğimiz haftalarda Camdaki Kız’da yayınlanan bekaret testi sahnesi çok konuşulmuştu. Gülseren Budayıcıoğlu’na göre o sahne olmazsa olmazmış; “Bu diziyi 10 kez çeksem yine o sahneyi oraya koyardım. Amacım, özellikle anne babaların yaptığı yanlışların çocuklarının kaderini nasıl etkilediğini gösterebilmek. Dizilerdeki şiddeti eleştirmeye kalkacak olursak, benim kitaplardan uyarlananlara sıra gelmez. Beni geçmişte çok travmatize eden bir olayı anlatacağım. 50 yıl önce tıp fakültesinde kadın doğum stajı yaparken kızıl saçlı, 13 yaşlarında bir kızı bekaret kontrolüne getirmişlerdi ve bizler bu sahneye tanık olduk. Bu hastanelerin rutinidir. Analar babalar saçından sürükleyerek kızlarını getirirler. Biz o sahnede kızın ne kadar acı çektiğini, utandırıldığını gösterdik. Ben de üzüldüm izlerken ama değişim için üzülmek gerekiyorsa hep birlikte üzülelim. Hem kadınlardan hem erkeklerden bu konuda destek bekliyorum.”
Henüz yorum yapılmamış.