Geçmişe Işık Tutan Polisiye Dizisi Mindhunter Konusu, Yorumları ve İncelemesi
Netflix’in 2017 yılına bomba gibi düşen dizisi Mindhunter gerçek hikayesini “Mind Hunter: Inside the FBI’s Elite Serial Crime Unit” isimli kitaptan alarak seyircileriyle buluştu. Gerek oyuncu kadrosu gerek yapım ekibi ile oldukça ses getiren dizi hem eleştirmenler hem de izleyicilerin beğenisini kazanmayı başardı. Bu beğeninin en büyük nedenlerinden biri de hiç şüphesiz David Fincher! Fight Club, Seven, The Curious Case of Benjamin Button, Gone Girl gibi filmlerle adını usta yönetmenler arasına yazdıran David Fincher, Mindhunter dizisinin yapımcıları arasında yer alıyor. Fincher’in yanı sıra başarılı Hollywood yıldızı Charlize Theron ve İngiliz senarist-yapımcı Joe Penhall’ı da hem yapımda hem de yönetmen koltuğunda görüyoruz. Mindhunter IMDb’de aldığı 8.6 puanla ne kadar başarılı bir dizi olduğunun sinyallerini veriyor zaten. Böyle bir kadro varken beğenmemek de mümkün değil gibi…
Mindhunter toplam 2 sezondan oluşuyor. Üçüncü sezon ise tam bir muamma! Dizinin yapımcısı ve yönetmeni David Fincher dizi hakkında “Devam etmenin mantıklı olup olmadığını bilmiyorum. Çok tutkulu bir izleyici kitlesi var fakat izleyici sayısına göre oldukça pahalı bir dizi.” açıklamasında bulunarak dizinin maliyetine göre izleyici sayısının az olduğunu belirtti ve biraz kalbimizi kırdı. Kendini Mindhunter konusunda oldukça bitkin hisseden Fincher, büyük ihtimalle dizinin 3. sezonunu çekmeyecek. Yani Mindhunter David Fincher’i oldukça yormuş gözüküyor. Şimdilik elimizde toplam 19 bölüm bulunuyor. Bize de keyifle bu bölümleri izlemek düşüyor.
Dizinin ilk dakikalarından itibaren atmosferine kapılmamak imkansız! Gerçek suç hikayeleriyle müthiş bir psikolojik gerilimi ekranlara getiren Mindhunter’in detaylarını konuşalım!
Mindhunter Dizisi Konusu
Dizinin gerçek suç hikayelerini ele aldığına değinmiştik. Fakat bu sizlere klasik polisiye dizisi izlenimi vermesin. “Seri Katil” tanımının ilk defa ortaya çıkmasını ve seri katillerin psikolojilerinin araştırılmasını izlemek, işlenen cinayetleri izlemekten emin olun daha keyifli!
Genç FBI Ajanı Holden Ford ve davranış bilimiyle ilgilenen bir diğer FBI Ajanı Bill Tench’in FBI’da daha önce yapılmamış bir birim oluşturma çabasıyla hikaye şekillenmeye başlıyor. Cinayetlerin altında yatan sebepleri bulmak için çabalayan ikiliye ise Psikoloji Profesörü Dr. Wendy Carr ve ekibe en son katılan Ajan Gregg Smith de eşlik ediyor.
Artık “FBI Davranış Bilimleri Departmanı” katil psikolojilerini araştırmaya hazır! Belli bir profil oluşturarak katilleri yakalamanın daha kolay olacağını düşünen Holden ve Ford, katillerle hapishanelerde görüşmelere başlıyor. Tüm bunların yanı sıra Holden ve Bill, emniyet teşkilatında polislere ve okullarda öğrencilere eğitimler veriyor. Dizide yer alan katillerin ve yapılan hapishane görüşmelerinin gerçek hayatta var olduğunu bilmek Mindhunter’i daha da çekici hale getiriyor.
Polisiye, suç, psikolojik gerilim türündeki Mindhunter’in ilk sezon fragmanı:
İkinci sezon fragmanı:
Mindhunter Dizisi Oyuncuları ve Karakterleri
Mindhunter cast seçimi özellikle seri katiller göz önüne alındığında oldukça başarılı! Gelin birlikte Mindhunter oyuncularına ve oynadıkları karakterlere yakından bakalım.
Not: “Ben karakterleri izledikçe tanımak istiyorum, sürprizini bozmayalım.” diyenler bu bölümü atlayabilir 🙂
Bill Tench – Holt McCallany
Babacan tavrı ile kalpleri kazanan Ajan Bill Tench, “Seri Katil” tanımını ilk ortaya çıkaran kişi. Robert Ressler’den ilham alınarak oluşturulan Bill Tench, Nancy adında bir emlakçı ile evli ve bu evliliklerinden bir de erkek çocukları var. Zamanının çoğunu yeni kurulan davranış bilimi departmanına, suç mahallerinde olay çözmeye ve polislere katil psikolojisi eğitimi vermekle geçiren Bill Tench’in doğal olarak ailesiyle geçirdiği vakit oldukça kısıtlı.
Bu durum eşiyle arasında tartışmalar yaratsa da asıl sorun oğlu Brian ile arasındaki iletişimsizlik! Bill’in aile ve iş hayatında dengeyi tam olarak kuramaması ve işi ön planda tutması aslında FBI’da oluşturulan departman için faydalı oluyor. Bill’in büyük çabalarla oluşturduğu davranış bilimi departmanını kaybetmeye pek de niyeti yok! Elinden gelenin fazlasını yaparak yanında çalışacağı kişileri aramaya başlayan Bill’in ilk durağı ise Ajan Holden Ford olacak.
Bill Tench karakterini Fight Club, Lights Out ve Alien 3 gibi filmlerde yer alan Holt McCallany canlandırıyor. 1963 doğumlu oyuncunun kariyerindeki en önemli işlerinden biri de Mindhunter! Holt McCallany bir röportajında seri katillere oldukça meraklı olduğunu belirtiyor. Hatta dizinin ikinci sezonuna hazırlanmak için David Berkowitz isimli seri katili hapishanede ziyaret etmeye çalışmış. Dizinin uzun diyaloglarını ezberlemek ne kadar zor olsa da McCallany sette rol arkadaşı Jonathan Groff ile beraber çalışarak bu işin de üstesinden başarıyla geldi diyebiliriz.
Holden Ford – Jonathan Groff
Hırslı ve biraz kibirli ajanımız Holden Ford, cinayet soruşmalarında kullandığı farklı teknikler yüzünden sahadaki görevinden mahrum bırakılır ve ajanlara ders vermekle görevlendirilir. Bu durum tabii ki Bill Tench ile tanışana kadar sürer. Bill’in teklifini kabul eden Holden Ford cinayet soruşturmalarında yer alıp, teşkilattaki polislere bazı teknikleri anlatmaya başlar.
Alışılmadık teknikleri bir kenara bırakamayan Holden Ford karakteri ise suçlu profil uzmanı John E. Douglas’tan ilham alınarak oluşturuldu. Holden Ford karakterinin bazı başarısızlıklarına rağmen vazgeçmeyip yoluna devam etmesi işinde ne kadar hırslı biri olduğunu da gözler önüne seriyor. İlk bölümden son bölüme kadar karakterin nasıl ince ince işlendiğini ve olgunlaştığını da göreceksiniz.
Bu gönderiyi Instagram’da gör
Holden Ford karakterini Glee dizisi ile tanınan ve 1985 doğumlu başarılı müzikal oyuncusu Jonathan Groff canlandırıyor. Jonathan Groff 2009 yılında gay olduğunu açıkladı ve LGBT aktivisti olarak “Point Horizon”, “Bayard Rustin” ödülleri ile onurlandırıldı. Bunların yanı sıra müzikal alanında da oldukça fazla ödül kazanan Groff, Mindhunter’de oynadığı karakter ile 2017 yılında “Satellite – En İyi Drama Dizisi Erkek Oyuncusu” ödülünü kazandı. Son olarak Mindhunter dizisinin oyuncuları arasında yer alan Jonathan Groff, kibirli Holden karakteriyle büyük beğeni topladı.
Wendy Carr – Anna Torv
Dr. Ann Wolbert’ten esinlenerek oluşturulan Mindhunter Wendy karakteri, dizinin üçüncü bölümünde hikayeye dahil oluyor. Dr. Wendy Carr’ı departmana dahil eden isim ise tabii ki Bill Tench! Daha önce birlikte çalıştığı Bill’in teklifini kabul eden Dr. Carr, hem departmana yardım edip hem de kendi çalışmalarını güçlendirmeyi planlıyor.
Mesafeli ve soğuk duruşuyla ön plana çıkan Wendy Carr karakterini, Fringe dizisinde severek izlediğimiz Anna Torv canlandırıyor. 1979 doğumlu Avustralyalı güzel oyuncu Fringe dizisinin yanı sıra Secret City dizisiyle de büyük beğeni topladı. Secret City’de canlandırdığı Harriet Dunkley karakteri ile Avustralya Sinema ve Televizyon Sanatları Akademisi’nden “En İyi Kadın Başrol Oyuncusu” ödülünü aldı.
Bu gönderiyi Instagram’da gör
Gregg Smith – Joe Tuttle
Bill Tench, Holden Ford ve Wendy Carr’dan oluşan ekibe son katılan isim Gregg Smith. FBI Davranış Bilimleri birim şefi olan Robert Shepard’ın önerisi ile iş görüşmesine katılan, Bill ve Dr. Wendy tarafından birime kabul edilen Gregg Smith’in karısı ve çocuklarıyla mutlu bir yaşamı var.
Joe Turtle Mindhunter’da, dindar bir kişiliğe sahip Ajan Greg Smith’i canlandırıyor.
Bu gönderiyi Instagram’da gör
Debbie Mitford – Hannah Gross
Holden Ford’un kız arkadaşı olarak göreceğimiz Mindhunter Debbie karakteri, sosyoloji bölümü öğrencisi. Holden ile bir barda tanışarak sevgili olmaya başlayan Debbie, ara sıra Holden’in vakaları hakkında yorumlar yapıyor. İlişkilerindeki dengesizlik bariz fark edilse de çiftin bir araya geldiğinde konuştukları konular klasik sevgili tanımından biraz olsun farklılaşıyor.
Eğlenceli bir karakter olan Debbie Mitford’u, 1990 doğumlu Hannah Gross canlandırıyor. Hannah Gross film sektörüne 2002 yılında Men with Brooms filmiyle adım attı. Birçok filmde rol almasına rağmen Mindhunter Hannah Gross’un adını geniş kitlelere duyurmasını sağladı
Nancy Tench – Stacey Roca
Ajan Bill Tench’in eşi Nancy Tench emlakçılık işi ile uğraşıyor. Bill’in işlerinden dolayı evde az vakit geçirmesi Nancy’nin pek hoşuna gitmiyor. Evdeki işlerle ve oğluyla tek başına mücadele etmek zorunda kalması Nancy’i oldukça yoruyor. Her fırsatta işte çok vakit geçirmesinden dolayı Bill’e şikayetlerini dile getiren Nancy, maalesef bir sonuca ulaşamıyor.
Nancy Tench karakterini 1978 doğumlu İngiliz aktris Stacey Roca canlandırıyor.
Dizide Yer Alan Seri Katiller:
Mindhunter seri katilleri oldukça farklı bir şekilde ele alıyor. Neden cinayet işlediklerini hapishane görüşmeleriyle ele alan dizi, oyuncu seçimleri ile de büyük beğeni topladı. Kısacası Mindhunter katilleri hapishanede ziyaret ederek bize onların psikolojileri ile ilgili bilgiler veriyor.
Ed Kemper – Cameron Britton
2 metre 6 santimetrelik boyu ve yüksek IQ’su ile dizinin en merak edilen karakterlerinden biri olmayı başaran Ed Kemper tam anlamıyla bir psikopat! Bill ve Holden’in hapishaneye giderek Ed Kemper ile yaptığı görüşmelerden ise yavaş yavaş onu tanımaya başlıyoruz. Mindhunter Ed Kemper’i cinayet işlemeye iten sebepleri ve kurbanlarını neden kadınlardan seçtiğini hapishane görüşmeleri ile ekranlara getiriyor.
Ed Kemper’i canlandıran Cameron Britton adeta bu rol için doğmuş! Gerek ses tonu gerek mimikleri ile role ne kadar iyi hazırlandığını bizlere gösteren Cameron Britton, Ed Kemper’in gözlüğünün tam tamına yarım santimetre aşağıda durması gerektiğini gözlemlemiş.
Bu gönderiyi Instagram’da gör
Charles Manson – Damon Herriman
Dünyaca ünlü Manson ailesinin lideri Charles Manson! Onu bu kadar tanınır yapan ise işlediği cinayetlerin yanı sıra dünyaca ünlü yönetmen Roman Polanski’nin hamile eşini de öldürtmüş olması. Mindhunter Charles Manson isimli katilin hikayesini ikinci sezonda seyircilerle buluşturuyor.
Charles Manson karakteri ile bütünleşen oyuncu Damon Herriman’ın bu rolü ilk oynayışı değil! Once Upon a Time in Hollywood filminde de Charles Manson’u canlandıran aktörün neden bu karakterle ekranlarda olduğunu anlamak çok zor olmasa gerek.
Jerry Brudos – Happy Anderson
Nekrofili adında bir psikolojik rahatsızlığa sahip olan Jerry Brudos’un cesetlere karşı duyduğu cinsel istek onu dört kadın cinayeti işlemeye itiyor. Nekrofilinin hissettirdiklerini Jerry Brudos’un ağzından dinlemek ise adeta tüyler ürpertiyor. Ayak fetişiyle de nam salan katilin hapishaneye sık sık ayakkabı kataloğu da sipariş ettiğini belirtelim.
Jerry Brudos’u canlandıran oyuncu ise Happy Anderson.
Bu gönderiyi Instagram’da gör
Richard Speck – Jack Erdie
Chicago’da 8 hemşireyi öldürerek dönemin en korkulan seri katillerinden biri olan Richard Speck, kısa süre diziye konuk olmasına rağmen yüzünden okunan vahşeti ile ekran karşısında bizleri germeyi başarıyor.
Psikopat Richard Speck’i başarıyla canlandıran oyuncu ise Jack Erdie.
Bu gönderiyi Instagram’da gör
David Berkowitz – Oliver Cooper
İkinci sezonda göreceğimiz David Berkowitz aslında seri katil profili oluşturmada Bill ve Holden’a oldukça yardımcı oluyor. David Berkowitz, komşusunun köpeğinin şeytan tarafından ele geçirildiğini söylüyor. Cinayet işlemesinin nedeninin bu köpek olduğunu söyleyen David, 6 kişi öldürmekle suçlanarak hapis cezasına çarptırılıyor.
David Berkowitz’i ona tıpatıp benzeyen 1989 doğumlu Oliver Cooper canlandırıyor.
Bu gönderiyi Instagram’da gör
Dennis Rader – Sonny Valicenti
Dizide sürekli görünen fakat hikayesi tam olarak anlatılmayan gizemli karakter Dennis Rader. Her bölümün başında veya sonunda mutlaka kendisinden ufak kesitler görüyoruz. Yavaş yavaş aktırılan hikayede bölümler geçtikçe Dennis Rader ile ilgili daha çok bilgiye sahip olma isteği bizi ele geçiriyor.
Dizideki gizemli karakteri ise Sonny Valicenti canlandırıyor.
Bu gönderiyi Instagram’da gör
Mindhunter Gerçek Mi?
Mindhunter kitaptan uyarlanan bir hikaye olarak ekranlara geldi. Mark Olshaker ve John E. Douglas’ın kaleme aldığı “Mind Hunter: Inside the FBI’s Elite Serial Crime Unit” isimli gerçek hayattan esinlenen kitaptan ilham alınarak seyircileriyle buluştu.
Mindhunter Dizisini Nereden ve Nasıl İzleyebilirsiniz?
Mindhunter dizisini izlemek için Netflix üyeliğinizin olması gerekiyor. Üyeliğiniz varsa diziyi izlemek için TIKLAYINIZ!
Mindhunter Dizisi Hakkında Eleştirmenlerin Yorumları
Mindhunter dizisi IMDb‘de aldığı 8.6 puanla izleyicilerin beğenisini kazanmayı başardı. İzleyici ve eleştirmenlerin Mindhunter yorumlarının ise olumlu yönde olduğunu görüyoruz.
- The Age’den Craig Mathieson Mindhunter’ı şu sözleriyle övgü yağmuruna tutuyor: “Seri katiller için psikolojik profil oluşturma çalışmalarına, bilimsel ve aynı zamanda tüyler ürpertici bir yolculuk. Polisiye dizilerine farklı bir yaklaşım.”
- Guardian’da yazan Lauren Correll Harris “Tipik bir suç dizisi gibi görünse de Mindhunter hem fikir hem de görsellik açısından diğerlerinden ayrılıyor.” cümlesiyle diziye olan beğenisini dile getiriyor.
- Ben Travers dizi hakkında “Bazen komik. Genellikle ürpertici. Ama nasıl kabul ederseniz edin, en azından Mindhunter yeni bir açıdan çalışıyor.” yorumuyla Mindhunter’in diğer diziler arasından sıyrılma sebebinin konuyu farklı bir açıdan ele alması olduğunu belirtiyor.
Tüm bu övgü dolu eleştirilerin yanında tabii ki de olumsuz eleştiriler de var.
- Now Toronto’dan Norman Wilner diziyi “Tarihi geçmiş ve gereksiz” olarak tanımlıyor.
- Johanna Schneller “Anneliğin aşağılanması ve küçümsenmesi epey korkunç.” diyerek diziye bir olumsuz eleştiri daha getiriyor. Anlaşılan seri katillerin cinayet işlemesinin altında yatan sebeplerin bir şekilde anneleriyle bağlantılı olması eleştirmeni bir hayli rahatsız etmiş.
Mindhunter’ı İzlerken Neler Hissettim?
Dizinin ilk bölümünden itibaren bu işin arkasında usta bir yönetmen olduğu oldukça belli. David Fincher imzası olduğundan olsa gerek her bölümde adeta bir film izliyormuş hissine kapıldım. 1970’li yılların son döneminde geçen dizi, atmosferi ve kostümleriyle beni o yıllara götürdü diyebilirim.
Cinayetlerin nasıl işlendiğinden ziyade neden işlendiğini ele alması Mindhunter’ı diğer polisiye gerilimlerden ayıran en önemli noktalardan biri. Dizide neredeyse hiç aksiyon yok fakat buna rağmen hiç sıkmadan ilerlemeyi başarıyor. Karakter gelişimleri o kadar başarılı ki diziyi bitirdiğinizde ilk bölümdeki Holden ile son bölümdeki Holden arasında dağlar kadar fark olduğunu hissedebiliyorsunuz. Bunu tüm bölümlere mükemmel bir şekilde dağıtarak hissettirmeden yapması da takdire şayan.
Dizide beni en çok etkileyen sahneler hiç şüphesiz seri katillerle yapılan görüşmeler. İlk başlarda tıpkı Ajan Holden gibi ben de gerildim. Bölümler geçtikçe hapishane görüşmeleri sahnelerini sabırsızlıkla bekler oldum. “Bir insan neden vahşice veya sapıkça cinayet işler?” sorusunun cevabını ise seri katillerden aldım. Tüm bunların gerçek hayattan alınmış olması diziye olan bağlılığımı kat kat arttırdı ve bölüm bittikçe yeni bölümü açma isteği duydum. Tüm övgüleri sonuna kadar hak eden bu diziyi şiddetle tavsiye ediyorum.
Henüz yorum yapılmamış.