Pırıltılı Hayatların Perde Arkası: Acun Ilıcalı’dan Serenay Sarıkaya’ya Ünlülerin Bilinmeyen Acıları

Durduğumuz yerden bakınca ünlülerin hayatı gözümüze son derece pırıltılı görünüyor. Fakat gerçek öyle değil! Birçoğunun bizlere yansıyan hayatının arka planında büyük acılar yatıyor. Biz de kusursuz görünen hayatının ardında birçok hezeyanla boğuşan ünlüleri sizler için derledik. Keyifli okumalar

1- Serenay Sarıkaya

Güzelliği dillere destan oyuncu Serenay Sarıkaya yıllardır televizyon ekrenlarında boy gösteriyor. Özellikle Medcezir ve Fi gibi yapımlarla adı çok duyulan ünlü oyuncu da, sosyal medyada sergilediği neşeli hayatın altında büyük bir travma barındırıyor.

Serenay Sarıkaya henüz çok küçükken annesi ve babası ayrıldı. Bu ayrılıktan sonra annesi ile birlikte Ankara’dan İstanbul’a taşınan Sarıkaya 14 yaşında çalışmaya başladı. Malesef ki Serenay ve annesi ayrılığın ardından hem maddi hem manevi olarak zor günler geçirdi.

Babası annesini terkederek bir başkasıyla evlendi. 7 yaşından beri babasını görmeyen ve hasretiyle büyüyen ünlü oyuncu hislerini şu sözlerle dile getiriyor: “Ben asla karşımda omuzları sarsıla sarsıla ağlayan bir çocuğa arkamı dönmezdim. Özellikle bir kız çocuğunun okul zamanlarında babasız olması büyük bir olay. Şimdi ben o adama baba desem, ölmüş çocukluğumun ruhu sızlar.”

2-Acun Ilıcalı

Günümüzün medya patronu Acun Ilıcalı da oldukça zor günler geçirdi. Trafik kazaları sebebiyle birçok sevdiğini kaybeden Ilıcalı’nın ilk hezeyanı lise yıllarında birlikte yaşadığı anneanne ve dedesini trafik kazasında kaybetmesiydi. Ne yazık ki bu, Acun’un son kaybı değildi.

Bir diğer trafik kazası ise Acun’dan anne ve babasını aldı. Bu kaza esnasında anne ve babası ile birlikte olan kızı Banu ise şans eseri kurtuldu. Bu kaybın ardından ağır bir depresyon geçirerek eşinden boşanan Acun, 1 yıl boyunca kendini eve kapattı.

Trafik kazaları yine de Acun’un peşini bırakmadı. Bağdat caddesinde motoru ile bir kazaya karışan Acun Ilıcalı, kaza esnasında arkasında oturan yakın arkadaşını da bu kazada kaybetti. Anne ve babasından kalan mirası kısa sürede tüketen Ilıcalı, geçimini sağlamak için bir kot dükkanı açtı. Ancak iş yeri kısa sürede çok zarar ederek battı. Ilıcalı o günleri “İçimdeki sızı dinmiyor” ifadesiyle özetliyor.

3-Beren Saat

Trafik kazasından canı yanan bir diğer isim ise Beren Saat. Ünlü oyuncuyu ilk gördüğümüzde yanında sevgilisi Efe Güray vardı ve Beren o sırada Türkiye’nin yıldızları adlı televizyon yarışmasına katılma hazırlığındaydı. Efe Güray, Beren Saat’in lise yıllarından beri aşkı ve en yakın arkadaşıydı. Beren saat o sıralarda 20 yaşındaydı ve işletme fakültesinde okumaktaydı.

O yıllarda da dans ve tiyatro ile ilgienen Beren Saat’in ekranlara çıkmaya cesareti yoktu. Onu motive eden ise sevgilisi Efe idi. Efe’nin cesaretlendirmesiyle yarışmaya katılan ve ikincilikle evine dönen Beren Saat o günü şöyle anlatıyor: “Yarışma bitti, ben ikinci oldum. Ankara’ya döndüm. Bir akşam beraberdik, sonra beni eve bıraktı, ben yatmaya gittim ve birkaç saat sonra onu morgda gördüm.

Efe arkadaşının kullandığı bir arabada kaza geçirerek hayatını kaybetmişti. Kardeşi aradı. Gazi Hastanesine nasıl gittiğimi hatırlamıyorum. Yol boyu dua ettim, ama Efe gitmişti, onu hissettim. Ambulansta ölmüş. Onu son kez görmek ve dokunmak istedim. O morgda sevdiğim adama bakarken ‘Birinci hayatım bitti, şimdi ikinci hayatımdayım’ dedim.”