Yeşilçam Efsanesi Cüneyt Arkın’ın Eşine Olan Bağlılığı Sizi Mest Edecek: “Betül’ümü Kaybettiğim An…”

Türk sineması denildiğinde akıla gelen birkaç isimden biri şüphesiz Cüneyt Arkın! Şu an 83 yaşında olan usta sanatçıyı ülkede tanımayan kimse yoktur; nice nesiller onun filmlerini izleyerek ya da filmleri üzerine goygoy yaparak büyüdü. Malkoçoğlu, Kara Murat, Dünyayı Kurtaran Adam… Ve daha nicesi!

Yeşilçam’ın Yürüyen Efsanesi Cüneyt Arkın!

Yeşilçam’ım unutulmaz isimleri arasında olan Cüneyt Arkın’ın kalbimizdeki yeri çok başkadır. Usta oyuncunun şu ana kadar toplam 300 filmde rol aldığı biliniyor. Ancak eski oyuncular, yeni nesil oyuncular kadar kaprisli ya da şımarık değildi. Eskiden neredeyse her ay farklı bir filmde rol alıyordu oyuncular.

Hal böyle olunca Yeşilçam filmleri okyanustaki kum misali, tükenmek bilmiyor. Bizlere de eskilerin keyfini çıkartmak düşüyor. Özellikle Cüneyt Arkın’ın aksiyon sahnelerini; tek okla 3 kişiyi öldürmesi ya da tek seferde 3 ok atması… Bizler bu sahnelerle dalga geçiyoruz ama dünyanın en sevilen serilerinden Hobbit’te Elf Legolas tek sefer 2 ok atmaya çalışırken ya da havadan düşen taşlar üzerinde hoplaya zıplaya ilerlerken ağzımız açık izlemiştik!

Her neyse! Yaşlılığı nedeniyle uzun zamandır inzivada olan Cüneyt Arkın geçtiğimiz günlerde eşi Betül Cüreklibatır’la birlikte Posta gazetesine bir röportaj vererek, bilinmeyenlerini anlattı!

“En Çok Betül’ü Kaybetmek Korkuyorum!”

Bu açıklama 53 yıldır evli olan Cüneyt Arkın’a ait! Röportaj sırasında sağlığın önemini vurgulayan usta oyuncu, aynı zamanda eşi Betül’e bağlılığını ve sevgisini her fırsatta dile getiriyor.

Cüneyt Arkın, Alev Gürsoy Cimin’in “Nasıl oldu da evlilik aşkınızı öldürmedi?” sorusuna şöyle cevap veriyor: “Elbette imza bir evliliği korumaz ama imza benim çocuklarımın soyadlarıdır. Evlilik kadının fedakarlığı üzerine kurulur. Çünkü o anadır ana. Bence aşk bir eşkıyadır. Dağlarda sevgi ateşleri yakar, dünyayı yakar. Aşkımızı ben değil eşim Betül korudu. Onun merhameti ana şefkati evimizi ve beni sarmaladı. Ben ona şükranlarımı mektuplarla, şiirlerle ve çiçeklerle sundum.”

“Ölüm doğanın kanunu. Aşık çiftler birbirinden önce ölmekten korkarmış. Sizin hiç böyle korkularınız var mı?” Sorusu ise Cüneyt Arkın’ı tedirgin ediyor: “Hiçbir şeyden korkmadığım kadar eşimi kaybetmekten korkuyorum. Karımı, canımı, bebeğimi, Betül’ümü kaybettiğim an ben de yok olurum.”

Fakat herkesin hayalinde de böyle bir aşk yok mu?